Bugün sizlere otizm spektrum bozukluğundan bahsedeceğim.
Otizm, doğuştan olan beynin ve sinir sisteminin farklı yapısından ya da işleyişinden kaynaklanan nöro biyolojik bir bozukluktur. Başkalarıyla iletişimde bulunmayı engelleyen, kişinin kendi iç dünyasında yaşamasına neden olan bir genetik bozukluktur. Genellikle 3 yaşından önce ortaya çıkar. Bireylerin sosyal iletişimini, davranışlarını olumsuz yönde etkiler.
Otizmin belirtileri; göz teması kurmama, adına tepki vermeme, söyleneni duymuyor gibi davranma, bazı sözcükleri tekrar etme( ekolali ), ilgi alanının kısıtlı olması, sallanma gibi vücudundaki hareketlilik, gözlerinin bir yere takılıp kalması gibi davranışlarının olması bizlere otizmi akla getirmelidir. Unutulmamalıdır ki otizmde erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
Yaşamın ilk 5 yılı beyin gelişiminin en hızlı olduğu dönemdir. Bu yüzden otizm tanısı almış çocukların bu dönemde özel eğitime başlamış olması gereklidir. Çünkü çocukların uyarılmaya ihtiyacı vardır. Otizmli çocuklarda tekrarlayıcı davranış kalıpları görülür. Kendisine ve çevresine zarar verici davranışları olabilir. Nedensiz yere gülme ya da ağlama görülebilir. Otizmde dil ve konuşma becerisinin gelişmesi açısından erken yaşta bu yönde eğitimin de olması gerekir. Özel eğitimde yapılması gerekenlerden biri otizm tanısı almış çocukların ilgi alanları keşfedilmelidir ve çocuk bu yönde geliştirilmelidir. Otizmli çocukların birçoğunun müziğe ilgisi vardır. Bu nedenle müzik ile terapi yapılabilir. Resim, oyun ya da başka bir alana ilgileri varsa o yönde çalışmalar da yapılmalıdır. Göz teması kurmasının geliştirilmesi açısından kum saati de işe yarayabilir.
Dünyaca tanınmış Beethoven, Franz Kafka, Nietzsche, Einstein, Nikola Tesla, Edison, Mozart, Newton, Van Gogh bu kişilerin hepsi otizm tanısı almış kişilerdir.
Otizm başlığı altında otizmin çeşitleri vardır. Bunlar; asperger sendromu, disintegratif bozukluk, rett sendromu, atipik otizmdir.
Asperger sendromunun otizmden farkı, dil gelişiminde sorunlara rastlanmamasıdır.
Disintegratif bozukluk, 2 yaşından sonra başlar ve hızlı bir şekilde gelişimi olumsuz etkiler. Genellikle erkeklerde görülür.
Rett sendromu, 6-18 aylar arasında başlar. Genellikle kızlarda görülür. Kalıtsaldır.
Atipik otizm, otizmin tipik belirtileri görülmez. Başka şekilde sınıflandırılamayan bir yaygın gelişimsel bozukluktur.
Otizm, yaşam boyu devam eden bir bozukluk olsa da eğer erken yaşlarda eğitime başlanırsa ileri ki dönemde bu gelişimini olumlu yönde etkileyecektir. Özel eğitim ile bu çocuklar yaşıtlarıyla kaynaştırılmalı ve toplumla iç içe olmaları sağlanmalıdır. Bu konuda okuldaki öğretmenlerin yaklaşımları da çok önemli birleştirici olmalılar, ötekileştiren davranış içinde olmamaları gerekir. Otizm bulaşıcı bir hastalık değildir bu sebeple bu çocuklardan korkmamak gerekir. Özel çocukların da sevgiye, ilgiye ihtiyacı vardır.
Sevgilerle… BURCU YÖRÜ PSİKOLOG & AİLE DANIŞMANI